Birleşik Kamu İş Konfederasyonu, şubat ayı açlık sınırının 24 bin 210 TL’ye, yoksulluk sınırının 75 bin 342 TL’ye çıktığını açıkladı. Böylece 22 bin 104 TL’lik asgari ücret, açlık sınırının altında kalmaya devam etti. Bu durum, toplumun büyük bir kesiminin ekonomik zorluklarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Şubat ayında et, balık ve yumurtanın fiyatı 123 lira, kuru bakliyat 17 lira, süt, yoğurt ve peynir 266 lira; meyve ise 103 lira artış gösterdi. Azalan tek kalem olan sebze fiyatları ise 252 TL’ye geriledi. Bu fiyat artışları, temel gıda maddelerinin alım gücünü ciddi şekilde etkiliyor.
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı Orhan Yıldırım, toplumun en çok tükettiği ürünlerin tamamında fiyat artışlarının sürdüğünü belirtti. Yıldırım, “Devletin yürütmüş olduğu ekonomi politikalarının bütün faturasının alın teriyle çalışan emekçi insanların, köylü ve çiftçinin sırtına yüklenmesini asla kabul etmiyoruz” dedi. Bu açıklama, emekçilerin yaşadığı zorlukları gözler önüne seriyor.
Yıldırım, şubat ayında açlık sınırının aralık ayına göre 550 lira arttığını ve asgari ücreti 2 bin 106 TL aştığını ifade etti. “Daha ocak ayında verilmiş olan asgari ücret, çalışan kesimin yüzde 60-70’lik kısmını karşılıyor. Dolayısıyla bütün çalışanlar açlık sınırının altında yaşamaya mahkum durumda” diye konuştu. Bu durum, ekonomik eşitsizliğin derinleştiğini gösteriyor.
Fiyat artışları, özellikle gıda maddelerinde büyük bir yük oluşturuyor. İnsanlar, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Yıldırım’ın açıklamaları, bu durumun sadece bir ekonomik sorun olmadığını, aynı zamanda sosyal bir kriz haline geldiğini de ortaya koyuyor. Ekonomik politikaların gözden geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Asgari ücretin açlık sınırının altında kalması, çalışanların yaşam standartlarını olumsuz etkiliyor. Yıldırım, “Bu durum, toplumun geniş kesimlerinin açlık sınırının altında yaşamasına neden oluyor” diyerek, acil önlemler alınması gerektiğini belirtti. Ekonomik istikrarın sağlanması için adımlar atılmasının önemi vurgulanıyor.