Ankara'da iş insanı Murat C., bankacı eşi Esra C.'nin kendisine hakaret ettiğini ve dedektif tutup takip ettirdiğini öne sürerek 300 bin lira tazminat talebiyle boşanma davası açtı. Mahkeme, Esra C.'yi kusurlu buldu ve tazminata hükmetti. İstinaf ve Yargıtay da kararı hukuka uygun buldu.
İş insanı Murat C., 2020 yılında evlendiği bankacı eşi Esra C.'nin ailesine karşı saygısız davrandığını öne sürdü. Günde en az 10 kez aradığını, kendisine hakaret ettiğini ve dedektif tutup takip ettirdiğini belirtti. Bu sebeplerle 150 bin lira maddi ve 150 bin lira manevi olmak üzere toplamda 300 bin lira tazminat talebiyle boşanma davası açtı.
Mahkeme, çiftin boşanmasına karar verdi. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda Esra C.'nin ağır kusurlu olduğuna kanaat getirdi. Bu nedenle, 300 bin lira tazminat ödemesine hükmetti. Mahkeme, tarafların beyanlarını dikkate alarak kararını verdi.
Esra C., eşinin iddialarının doğru olmadığını ve evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmediğini savundu. Davanın reddini talep etti. Ancak mahkeme, Murat C.'nin iddialarını dikkate alarak boşanma talebini kabul etti.
Mahkeme, Esra C.'nin ağır kusurlu olduğuna karar vererek, tazminat ödemesine hükmetti. Bu karar, çiftin evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olayların ciddiyetini ortaya koydu.
Esra C., mahkemenin kararına itiraz etti ve dosyayı istinaf mahkemesine taşıdı. Ancak Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2'nci Hukuk Dairesi, Esra C.'nin istinaf başvurusunu reddetti. Mahkeme, yerel mahkemenin kararını hukuka uygun buldu.
Yargıtay 2'nci Hukuk Dairesi de dosyada yer alan delillere dayanarak, davalı kadının temyiz itirazlarının yersiz olduğuna ve mahkemenin kararının hukuka uygun olduğuna hükmetti. Bu durum, davanın kesinleşmesini sağladı.
Murat C.'nin avukatı Senem Yılmazel, davalı kadının müvekkiline psikolojik şiddet uyguladığını belirtti. Ciddi anlamda kıskançlık ve baskı yapıldığını, hakaret ve küfürler edildiğini ifade etti. Müvekkilinin günde 10 kez telefonla arandığını ve telefonunun sürekli kontrol edilmek istendiğini aktardı.
Avukat Yılmazel, dedektif tutularak müvekkilinin takip edildiğini belirtti. Yaklaşık 2-3 ay boyunca dedektifin müvekkilini takip ettiğini ifade etti. Bu süreçte, maddi ve manevi tazminat talepli bir boşanma davası açtıklarını söyledi.
Avukat Yılmazel, şahitle dedektif takibini kanıtladıklarını belirtti. Müvekkilinin, birisinin kendisini takip ettiğini fark ettiğini söyledi. Dedektifin kendisinden daha fazla para istediğini ve 'Sana gerçekleri anlatayım' dediğini ifade etti.
Müvekkili, herhangi bir sadakatsizliği olmadığını belirterek, dedektifin taleplerini kabul etmedi. Tanık olarak dinlenmesini istedikleri kişi, tanıklık yapmak istemediği için çağrılmadı. Bu durum, davanın seyrini etkileyen bir unsur oldu.
Müvekkilinin arkadaşı tanık olarak dinlendi. Bu şekilde, aşırı kıskançlığın boşanma nedeni olduğu kanıtlanmış oldu. HTS kayıtlarıyla, Murat C.'nin çok sık aralıklarla arandığı da belgelendi.
Toplantıda, çok sorun yaşandığı ve telefon kayıtlarının da bu durumu kanıtladığı ifade edildi. Aşırı kıskançlık, çiftlerin birbirlerine güven ve saygı duyması gerektiğini gösteriyor. Bu tür durumların, evlilik birliğini zedeleyebileceği unutulmamalıdır.